Merziye Kanaatlı
Özet
Deizm, takriben 17.yy.’da Aydınlanma, Reform ve Rönesans dönemleriyle başlamış ve yükselişe geçmiştir. Ortaya çıkışı itibariyle Deizm hem aklı merkez edinmenin bir sonucu hem de Hristiyanlığın akidevî bozuk inanışlarına bir tepkidir. Ayrıca kilisenin zulmü ve papazların fasit amelleri Deizm ve Ateizm gibi akımlara yönelişi hem doğurmuş hem de hızlandırmıştır. Bunun sonucunda Deizm, Tanrı’yı inkâr etmemiş ancak gönderilmiş bir dinin varlığını reddetmiştir. Bunun yerine ‘doğal din’ dedikleri akıl merkezli bir din anlayışı geliştirmişlerdir. Bu anlayışta itikadî konuda aklı esas alırlarken, amelî konular da ise ahlaklı olmayı ön planda tutmuşlardır. Yani insanın Tanrı’ya karşı sorumluluğunda ahlaklı olmak en önemli sorumluluktur. Bunun yanında Deizm, tek tip bir düşünce sistemi olarak kabul edilemez. Kendi içinde farklı türlere ayrılmış, kimi âleme müdahale etmeyen Tanrı anlayışını kabul ederken, kimi Tanrı’nın âlemle ve insanla ilişkisinin var olduğunu kabul etmiştir. Ahiret konusunda ise ihtilaf vardır. Bazı Deistler ölüm sonrası bir hayatı kabul ederken, bazıları ölüm sonrası bir hayatı reddetmişlerdir. Kötülük konusunda ise tenzihçi bir anlayış içinde olmuş, Tanrı’yı kötülüğün sebebi görmeyerek, suçun insandan kaynaklandığını savunmuşlardır. Deizm ile klasik dinlerin temel ayrılma noktaları bu konular olduğu için biz de bu makalede bu konulara değindik. Daha fazlasına makale sınırlarını aşacağı için girmedik. Devamında ise klasik dinî cepheden Deizm’e yönelebilecek bir dizi eleştiriyi zikrettik. Bu eleştirilerin temelinde ise âleme müdahale etmeyen Tanrı, ahiret ve ahlak gibi konuların akılla kesin bir biçimde ortaya konulup, inanç haline getirilmelerinin zorluğu yer alır.
Anahtar Kelimeler: Deizm, Akıl, Doğal din, Tanrı, Ahlak, Ahiret, Hristiyanlık
The Main Issues under Discussion about “Deism” and Their Critique
Author: Marziye Qana’atli
Abstract
“Deism” began and spread around 17th century, at the same time as the Enlightenment, the Reformation, and the Renaissance. Since its inception, “Deism” has been both the result of the central role given to reason and a reaction to the distorted beliefs of Christianity. In addition, the oppression of the church and the corrupt practices of the priests led to the formation and acceleration of trends such as “deism” and “atheism”. As a result, deism does not deny God, rather it does not accept the existence of a religion sent by Him. Instead, they have established a religious understanding centered on reason, which they call “natural religion.” According to this approach, reason is the foundation when doctrinal issues are concerned and morality is considered as a criterion in practical issues. That is, in the matter of human responsibility before God, morality is the most important responsibility. However, “deism” cannot be considered as a single way of thinking. It is divided into different kinds of thoughts within itself, some have accepted the way of thinking that God does not interfere in the affairs of the universe, but some also believe in the existence of a relationship between God, man and the world. There is also disagreement on the subject of the Hereafter. While some deists accept the afterlife, others reject it. In the matter of evil, they have a tendency to negation and do not consider God as the cause of evils and believe that evils arise from the existence of human beings. Considering that the main points of separation of deistic thought from official (classical) religions are in these cases, so we have dealt with these issues in this article. And since more detailed topics were beyond the scope of this article, they have not been addressed here. Later, we have considered a series of criticisms of Deism from the standpoint of official religion. Based on these criticisms, there are problems with the theory of belief in a god who has no involvement in the affairs of the world, and a definite rational analysis of issues such as the hereafter and morality is required to turn these views into doctrinal foundations.
Keywords: Deism, intellect, natural religion, God, morality, the hereafter, Christianity.
موضوعات اساسی قابل بحث در باره « دئیسم » و نقد آن ها
نویسنده : مرضیه قناعت لی
چکیده :
« دئیسم » ، حدوداً در قرن 17 میلادی همزمان با دوره روشنگری، اصلاحات و رنسانس شروع شده و گسترش یافته است. « دئیسم » از بدو پیدایش خود ، هم نتیجه مرکزیّت دادن به عقل و هم عکس العملی در برابر عقائد تحریف شده مسیحیّت بوده است. علاوه بر آن ، ظلم های کلیسا و اعمال فاسد کشیش ها باعث شد گرایش به جریان هایی مثل « دئیسم » و « آتئیسم » شکل گرفته و سرعت بگیرد. در نتیجه، دئیسم خداوند را انکار نمی کند بلکه وجود یک دین فرستاده شده از سوی او را قبول ندارد. و به جای آن یک فهم دینی با مرکزیت عقل، که آن را « دین طبیعی » می نامند، را بنیاد نهاده اند. بر اساس این رویکرد در مسائل اعتقادی عقل را اساس قرار داده و در مسائل عَملی، اخلاقی بودن رفتارها را معیار دانسته اند. یعنی در موضوع مسؤولیت انسان در پیشگاه خداوند، اخلاقی بودن مهمترین مسؤولیت است. با این وصف ، نمی توان « دئیسم » را به عنوان طرز تفکری واحد تلقّی کرد. در درون خود به انواع طرز فکرها تقسیم می شود ، برخی این طرز تفکر را قبول کرده اند که خداوند در امور عالَم دخالتی ندارد ، اما برخی نیز به وجود ارتباط بین خداوند با انسان و جهان قائل هستند. در موضوع آخرت نیز اختلاف نظر وجود دارد. در حالی که برخی دئیست ها زندگی پس از مرگ را قبول دارند، گروهی دیگر حیات پس از مرگ را ردّ کرده اند. در موضوع بدی و شرّ گرایش تنزیهی دارند و خداوند را عامل بدی ها نمی دانند و معتقدند که بدی ها از وجود انسان ها ناشی می شود. با توجه به اینکه نقاط اساسی جدایی اندیشه دئیستی با دین های رسمی ( کلاسیک ) در این موارد می باشد، لذا ما نیز در این مقاله به این موضوعات پرداخته ایم. و چون مباحث بیشتر و تفصیلی در ظرفیت این مقاله نبود لذا به آن ها نپرداختیم. در ادامه یک سری انتقادهای وارد بر دئسیم را از موضع دین رسمی بر شمرده ایم. در اساس این انتقادات، مشکلات مربوط به نظریه اعتقاد به خدایی که در امور جهان دخالتی ندارد و تحلیل قطعی عقلی از موضوعاتی مثل آخرت و اخلاق، و تبدیل کردن این دیدگاهها به عنوان مبانی اعتقادی، جای دارد.
کلیدواژه ها: دئیسم ، عقل ، دین طبیعی ، خداوند ، اخلاق ، آحرت ، مسیحیّت.