Yazar
Dr. Cafer Yusufî
Öz
Genel olarak Müslümanların tümünün nezdinde Mehdi (a.s) ile ilgili gelmiş olan hadisler tevatür haddinin çok çok üstündedir. Gerçekten Mehdi (a.s) konusunda gördüğümüz kadar çok sayıda hadisin geldiği çok az konu vardır. Bu belli bir mezhebe has durum da değildir. Aksine gerek Şii olsun gerekse Sünni, hepsi de bu hadisleri kitaplarında rivayet etmiştir. Meselenin aslı, gaybeti, zuhur alametleri, zuhurunu geciktiren- çabuklaştıran şeyler ve gaybetinin sebepleri gibi konularda Şia kanalından nakledilen hadislerin sayısı binleri geçmiştir. Bu konuda birçok kitap ve eser kaleme alınmıştır. Bilgi edinmek isteyen kimse bu konuda uzun uzadıya yazılmış kaynaklara müracaat edebilir ve bu okyanustan enfes inciler çıkarabilir; onların nurundan bereketlenebilir, onlardaki burhanlarla basiretini artırabilir. Fakat günümüzdeki önemli sorun bazı cahillerin bu gerçeği inkâr etme yolundaki çabalarıdır. Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürme gayreti içindedirler. Bu yüzden biz, Hz. Mehdi (a.s) hakkında Ehlisünnet kardeşlerimizin naklettiği hadisleri getirmek suretiyle “Mehdi inancının İslam’ın zaruri ve vazgeçilmez konularından olduğu” gerçeğinin anlaşılmasını istiyoruz. Konunun aslı üzerinde ittifak ve görüş birliği vardır. Şaz ve nadir denilecek az sayıdaki muhalifler ise vahyin ve ilmin kaynağını bırakıp öğretilerini Emevi ve Süfyanilerden alan garazlı kimselerdir. Bazıları ise onun dünyaya geldiği konusuna muhalefet etmiş ve onun ahir zamanda doğacağını savunmuştur. Ya da onun Resulullah’ın (s.a.a) soyundan ve Fatıma’nın (s.a) oğullarından olduğunu kabul ettikten sonra Hasan (a.s) veya Hüseyin’in (a.s) evlatlarından olduğu konusunda ihtilaf etmişlerdir. Biz, Müslümanları dinlerinde saptırmaktan vesvesecilerin ümidini kesmek ve ortaya attıkları şüphelerin cevabını vermek amacıyla Ehlisünnet’in konuyla ilgili naklettiği rivayetleri bu makalede getirdik. Özellikle bu konuda Allame Üstat Şeyh Ebutalib Tebrizi’nin “Men Hüvel Mehdi/Mehdi Kimdir” isimli kitabındaki araştırmalarından istifade ettik ve lüzum gördüğümüz bazı yerlerde bazı katkılarda bulunduk ve diğer kaynaklardan da aldığımız bilgilerin ışığında bazı açıklamalar yaptık.
Anahtar Kelimeler