Dr. S. Vahit Kaşanî
Hiç şüphesiz Kur’an-ı Kerim, ebedî bir kitap olarak dünyada ve ahirette insanı kurtuluşa erdirecek yegâne Allah kelâmıdır. Yine hiç kuşku yok ki, oldukça kapsamlı bir kitap olan Kur’ân-ı Kerim, modern dünyada insanlığın ferdî ve içtimâî alanlarına dair geniş ilahî planlara sahiptir. Tüm bunlara dayanarak; Kur’ân öğretileri, insanlığa yaşadığımız çağın zorluklarından en önemli, eksiksiz ve güvenilir çıkış yolları da sunmaktadır.
İnsan, bu çağda tek tanrılı sistemin yerine tanrıtanımaz sistemlerin ikame edilmesinin odak noktası olduğu ciddi zorluklarla karşı karşıyadır.
“اَللّٰهُ وَلِيُّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُواۙ يُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِۜ وَالَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَوْلِيَٓاؤُ۬هُمُ الطَّاغُوتُۙ يُخْرِجُونَهُمْ مِنَ النُّورِ اِلَى الظُّلُمَاتِۜ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟”
“Allah, iman sahiplerinin Velî’sidir; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Küfre sapanlara gelince, onların velileri tâğuttur ki, kendilerini nurdan karanlıklara çıkarır. İşte onlar cehennem ehlidirler. Orada sonsuza değin kalacaklardır onlar.” (Bakara, 257)
Tüm bunların yanı sıra dinden, Kur’ân ve vahiyden menşe alan hakiki ve saf manevî değerler yerine sahte ve suni maneviyatın getirilmesi, gerçek adaletin yerine göstermelik adaletin, üstün ahlakın yerine seküler ahlakın, dinî eğitimin yerine laik eğitimin konulması vb. şeyler çağdaş insanı tevhid sisteminden uzaklaştırmak adına yapılmaktadır. Tam da Mevlânâ’nın dediği gibi;
بشنو این نی چون شکایت می کند
از جدایی ها حکایت می کند
کز نیستان تا مرا ببریده اند
از نفیرم مرد و زن نالیده اند
Bişnev in ney çûn şikâyet mî kûned,
Ez cûdâyîhâ hikâyet mî kûned.
K’ez neyistân tâ merâ bûbrîdeend
Ez nefîrem merd û zen nâlîdeend
“Dinle, bu Ney nasıl şikâyet ediyor;
Ayrılıkları nasıl da anlatıyor.
(Diyor ki:) Beni kamışlıktan kestiklerinden beri
Feryadımla erkek de ağlayıp inliyor, kadın da.”
Gerçekten de çağdaş insanın hanif dinden kopuyor oluşu, hakiki maneviyat ve gerçek adaletini modernite makinesinin çarkları arasında parçalayacak ve hatta onu ortadan kaldıracaktır. Bunun tek çıkış yolu ise; Kur’ân’ın vahiy öğretilerine dayanan tevhid sistemine geri dönmek olacaktır.
Yine Mevlânâ’nın dediği gibi;
هر کسی کو دور ماند از اصل خویش
باز جوید روزگار وصل خویش
Herkesi kû dûr mand ez asl-ı hîş
bâz cûyed ruzgâr-ı vasl-ı hîş
“Aslından, vatanından uzaklaşmış olan kimse,
Orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar.”
İşte tam da burada ulemânın, bilim insanlarının ve aydınların bu zorlukların üstesinden gelmedeki rolü çok önemlidir. Kur’ân-ı Kerim’in vahyedilen öğretilerini ve onun insanoğlunun günlük yaşamındaki uygulamasını anlamak, düzenlemek, açıklamak ve analiz etmek, İslamî ilimler ile alakadar olan âlim ve uzmanlarının önemli görevlerinden birisidir. Kâdim ulemânın yaşam tarzı sayılan yazışmalar ve ilmî tartışmalar; bilim insanlarının medenî bir şekilde tartışması ve uzlaşması için uygun bir model olabilir ve bunun sonucunda, içinde bulunduğumuz çağda insanların sorunlarına, açmazlarına ve zorluklarına dinî bir çözüm getirebileceklerdir.
Uluslararası el-Mustafa Üniversitesi Türkiye Temsilciliği İslamî ilimler ve beşerî bilimlerin çeşitli alanlarındaki bilim insanları ve entelektüeller arasında kalıcı diyalogların geliştirileceğine, Kur’ân düşüncesine dayalı bir İslâmî söylem modeline ulaşılabileceğine inanmaktadır. Bu İslâmî söylem ise tevhid sistemini, tek ümmet teorisini, akılcılığı, hikmeti, yerinde münazaraları ve yerinde konuşmayı takip etmeyi esas alır.
Bu nedenle, iki yıldan bu yana Uluslararası el-Mustafa Üniversitesi’nin Türkiye Temsilciliği; Türkiye, İran, Gürcistan, Azerbaycan ve Avrupa’dan tanınmış üstadların katılımıyla İslamî ve beşerî bilimler konusunda altmışa yakın bilimsel seminer düzenlemiştir. Bu seminerlerin temel amacı; kıymetli hocaların Kur’ân, hadis, fıkıh, sözlü ve tarihî konular hakkında yeni fikir ve teorilerle birlikte tartışabilecekleri ve birlikte düşünebilecekleri bilimsel bir söylem ve akış oluşturmaktır.
İşte bu doğrultuda, bu ilmi oturumları bir konferans ile neticeye ulaştırma gayreti içerisinde olduk. Böylece İstanbul’da iki gün süren “Kur’an Açısından Güncel Mes’eleler ve Çözümler” konferansını gerçekleştirdik. Yurtiçinden ve yurtdışından alanında uzman akademisyenlerin ve Kur’an araştırmacılarının hem konuşmacı ve hem de dinleyici olarak katıldığı konferansta birçok Kur’anî ilimler başlıkları ele alındı. Kur’an ve Bilim, Kur’an ve Ahlak, Kur’an ve Kelam, Kur’an ve Siyaset, Kur’an ve Kadın başlıkları altında sunulan konuşmalar dergimizin bu sayısında makale olarak sizlerle buluşmaktadır.
Dünyamız ve ebedi hayatımız için faydalı olacağını ümit ettiğimiz birbirinden seçkin ve alanında uzman düşünürlerin bu makalelerinin hakiki yurdumuz için birer azık olmasını ümit ediyoruz.
Dergimizin eğitmenlerin, araştırmacıların ve ilim ehlinin beğenisini kazanmasını umarak; her zaman olduğu gibi yine siz değerli okuyucularımızdan her türlü yapıcı eleştirileri bizimle paylaşmanızı dileriz. Çok daha güzel sayılarla buluşma dileğiyle.
Selam ve saygılarımızla…
Dr. S. Vahit Kaşanî